Gazete

Yüzme Havuzu Motivasyonu

Darüşşifa Okulları Eymir Kamüsü İlkokul öğretmenlerimizden Elif Banu YETİMOĞLU’nun

 uzaktan eğitim sürecindeki etkinlikleri uluslararası medyada ses getirdi. Education Jagat Gazetesi’ne konu olan makale ise şöyle;

Darüşşifa Okulları’nda 4. Sınıf öğretmeniyim. Devlet okullarından emekli oldum ve özel okulda çalışmaya başladım. Uzman sınıf öğretmeniyim. Devlet adına Türkçe kitabı yazdım. Ayrıca yine devlet adına öğrencilere okutulacak Türkçe ders kitaplarının incelemesini yapan kurulda yer aldım. Ayrıca birinci sınıftan sekizinci sınıfa kadar yardımcı kitaplar statüsünde Türkçe bölümlerini yazdığım yayınlarım var.

Sınıf Öğretmenliğim yanında Medya Okuryazarlığı alanında ders verebilirim ve Bilgisayar Formatör Öğretmeniyim.

Tüm bu birikimlerimi, dijitalleşen dünyada öğrencilerim için faydaya dönüştürebileceğim şekilde kullanıyorum.

Web 2.0 araçlarını ders etkinliklerime aktif bir şekilde katıyorum. Bilmediğim araçları da Facebook gruplarındaki linkler aracılığıyla YouTube üzerinden ya da EBA Online Eğitimlerden öğrenerek uyguluyorum.

eTwinning projeleri yapıyorum, CodeWeek, Hour of Code, OutDoorClassroomDay gibi uluslararası etkinliklere öğrencilerimle aktif bir şekilde katılıyorum. eTwinning Ulusal Kalite Etiketlerim, Avrupa Kalite Etiketim var ve okulum da Avrupa Kalite Ödülü aldı.

Aktif olarak küresel sorunların çözümüne dayalı hareketlere katılıyorum. UNICEF gönüllüsü, TEMA eğitmeniyim. Beni daha farklı ve etkin kılacak her türlü etkinlik, eğitim ve sosyal sorumluluk projesinde yer alıyorum. Çünkü öğrencilerim, benim küçük modellerim.

 

YÜZME HAVUZU MOTİVASYONU

Teknolojinin hızlı ilerleyişiyle başlayan, ekonomik yetersizlikler sonucu ebeveynlerin ikisinin de çalışmaya başlamasıyla hızlanan çocuklarımızın sokaklardan eve girmesi hareketi, Covid-19 küresel salgınıyla çılgın bir seyre girdi.

Araştırmalar, sosyal medya kullanımının 8 yaşa kadar düştüğünü gösteriyor ki, bu da bizim eğitim sistemimizde ilkokul 2. Sınıfa denk geliyor. Yani 1. Sınıfta okuma yazmayı öğrenen çocuklarımız hemen ardından medyayı okumaya başlıyor.( Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 6-15 Yaş Aralığında Bilgisayar Kullanımı 2019)

Biz eğitimciler bu hızlanan ivmeyi sokak oyunlarına, açık hava etkinliklerine, deneylere, gezilere ağırlık vererek kapatmaya çalışırken, tüm korku ve stres yüküyle Covid-19 bindi tepemize. Özellikle ilkokul birinci çocukları daha yeni adım attıkları okullarından evlerine dönmenin şokuyla başladılar eğitim hayatlarına.

Korkmuş, hayal kırıklığına uğramış öğrencilere; işe gitme mecburiyetinde olan ve evde alacakları eğitimin yetersiz olacağını düşünen ebeveynlerin stresi de eklenince öğretmenler de bu sürece 2-0 yenik başlamış oldu.

Ben, devlet okulundan emekli oldum. Şu anda bir özel okulda çalışıyorum. Çalıştığım il Ankara, okulum da özel olunca, devlet okulunda çalışan öğretmenlerimizin yaşadığı teknik yetersizliklere ya da merkezden uzak şehirlerin alt yapı ve malzeme eksiklerini yaşamadım.

Karantina süreci başlamadan önce öğrencilerim (2019 yılında da 4. Sınıfları okutuyordum.) eTwinning Projelerindeki webinarlar sayesinde uzaktan eğitimle zoom, adobe, Microsoft Team vb. araçlar yoluyla tanışmışlardı. Süreç başlar başlamaz, ilk kapanmada biz bilgisayarlarımızın karşısında derslerimizdeydik. Tanıdıkları bir sistem üzerinden bağlantı kurduğumuz için sıkıntısız bir geçiş yaşadık.

Ders materyallerimizi bilgisayarlara taşıdık. Deney malzemelerimizi evdekilerle uyarladık. Gezilerimizi sanal geziye dönüştürdük. Ekim dikim işlemlerimizi bahçelerimize, balkonlarımızdaki ve evimizdeki saksılara yaptık. Sanal sergiler açtık, organize ettik, davetiye bile yolladık. Derslere başlar başlamaz da Web 2.0 araçlarından öğrencilerime gerekli olanları seçip öğretmeye başladım. Çünkü aşırı dijitalleşme, bir süre sonra derslerden oyuna kaçışla sonuçlanacaktı ki bir çok eğitimciden duyduğum en büyük şikayet bu oldu.

Önceleri keyifle başlayan uzaktan eğitim süreci zamanla yüke dönüştü. Ekran karşısında uzun süre kalmak, hele ki ilkokul öğrencilerinin, motivasyonlarını düşürdü.

Uzaktan eğitim sürecinde yapabileceğim kendimce en akıllıca işi yaptım: her etkinliği dijital platforma taşıdım ve aynısını öğrencilerimden istedim.

Deneyler için bir hafta önceden planlama yapıp -evde hangi malzemelerin bulunabileceğine dair- bilgi verdim. Khan Academy ile matematik alanında çalışmalar ve ödevler gönderdim. Bilgilendirmeleri de çocuklarımın telefonları olmadığı için Google Classroom üzerinden yaptım. Ödevleri dijitalleştirip yine Classroom üzerine yükledim. Hikaye kitaplarını Canva üzerinden ortak çalışmalarla özetledik canlandırdık. Kazanım tekrarlarını Blooket oyunuyla, ders pekiştirmelerini Learning App gibi uygulamalarla öğrencilerimle birlikte yaptık. Ödevlerini ve çalışmalarını bitiren öğrencilerimizle kahve, sıcak çikolata, çay saatleri yaptık yine zoom üzerinden sohbetler eşliğinde. Zoom da kendini geliştirdi, odalar açtı ve grup çalışmalarına geçtik, takımlar halinde birbirleriyle yarıştılar.

RenderForestle, PowerPointle ders sunuları hazırladık. Bunlar arasında Google Forms ile en güzelini seçtik ve okulumuzda başlattığımız “Öğreten Öğrenci” programında(DARÜŞŞİFAOKULLARI (@darussifakoleji) • Instagram fotoğrafları ve videoları) paylaştık tüm dünyanın kullanımına sunduk. eTwinning Projeleri sayesinde tüm dünyanın bizimle aynı durumda olduğunu kendi gözleriyle görünce çocuklar biraz daha sakinleştiler. Rehber öğretmenlerimiz gerekirse birebir online olarak öğrencilerimize destek verdiler. Sabahları beden eğitimi öğretmenlerimiz öğrencilerimize spor yaptırdı, tabi ki biz de katılarak onları motive ettik. Tüm derslerin uzaktan da yapılabileceğini gören öğrenciler panik havasından çıktı ve gerçek öğrenme de o zaman başladı.

Şu anda yüz yüze eğitime geçtik. Öğrencilerimiz iki aylık yüz yüze eğitimi, birbirine kavuşmanın heyecanı olarak nitelendirebileceğimiz bir kuralsızlıkla geçirdi. Maskeli koşmak, konuşmak, ekran karşısındakinden de zor geldi çocuklarıma.

Şimdiki en büyük demoralize kaynakları maske! Ellerini 20 saniye sabunla yıkatmak için ciddi savaşlar veren öğretmenlerinin gölgesinde evdekinden daha tedirgin ilkokul çocukları.

Şimdi, eskisinden daha fazla oyun oynuyoruz bahçemizde öğrencilerimle. Aldıkları kilolardan kaynaklanan yeni motivasyon düşüklüğünü fiziksel hareketliliği fazla aktivitelerle gidermeye çalışıyoruz. Müzik öğretmenimiz bile ritim beden perküsyonunu ilk sıraya aldı.

Beden eğitimi dersinde açık hava sahalarımızın ardından jimnastik ve dans odalarımızla buz pateni pistimiz açıldı. Ama öğrencilerimizin gözü, pandemi ile birlikte anında kullanım dışı bırakılan yüzme havuzunda.

Şu anda havuzda teknik kontrollerin yapılmaya başlamasını, yavaşça suyun dolmasını izlemek bile onlar için büyük motivasyon kaynağı, çünkü tahmin ettiğiniz gibi onlar için yüzme havuzunun açılması, pandeminin bittiğinin habercisi!

Test

Form Gönderimi

Tamam

İletişim ve Konum
Eymir Mahallesi Beyşehir Gölü Cad. No:1 PK: 06830 Gölbaşı / Ankara
Telefon : 444 6 119
Fax : +90 (312) 485 76 75
E-Mail : info@darussifa.com.tr
Sosyal Medya